İSTANBUL (AA) - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, " Haliç Kongre Merkezi'ndeki "AK Parti İstanbul İl Başkanlığı bayramlaşma töreninde yaptığı konuşmada, 76 milyonun bu topraklar üzerinde bir, beraber, hep birlikte Türkiye olduğunu belirterek, Türkiye'nin sahibinin 76 milyonun tamamı olduğunu söyledi.
Etnik kökeni, dili, dini, mezhebi, fikirleri, dünya tasavvuru her ne olursa olsun, bu vatan toprakları üzerinde ay-yıldızlı bayrağın gölgesinde herkesin bir, beraber olduğunu anlatan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Herkes bu ülkenin birinci sınıf vatandaşıdır. Bakınız bugün yaşadığımız, bugün idrak ettiğimiz bayram, bizim nasıl bir, beraber, kardeş olduğumuzun en güzel ispatı, en müşahhas, en somut delilidir. Bu bayram sadece birilerinin, sadece bir kesimin bayramı değildir. Bu bayram etnik kökeni, inancı, mezhebi her ne olursa olsun Türkiye'de yaşayan herkesin bayramıdır."
Başbakan Erdoğan, bu topraklar üzerinde her günün bir bayrama çevrilip, her günün bir bayram atmosferinde, bir bayram coşkusunda yaşanabileceğini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Allaha şükür bunu başaracak bir medeniyet birikimine, bunu başaracak bir ortak tarihe, ortak geleceğe sahibiz. Farklılıkların değil, ortak noktaların, ortak değerlerin, ortak hissiyatın öne çıktığı bir iklimi inşa edip, ortak bir geleceğe yürümek hepimizin elindedir. Elbette her insan, yek diğerinden farklı yaratılmıştır. İki kardeş bile tıpa tıp birbirlerine benzemez. Etnik kökenlerimiz farklı olabilir, ana dillerimiz farklı olabilir, inançlarımız, mezheplerimiz farklı olabilir. Sorunların çözümüne yönelik fikirlerimiz, metotlarımız, üslup ve yöntemlerimiz farklı olabilir. Yaşam tarzlarımız, hassasiyetlerimiz de farklı olabilir. Ancak, karşılıklı saygı ve hoşgörü, bütün bu farklılıkları kendi içinde eritecek, kendi içinde birleştirecek, bütünleştirecek bir güce sahiptir.
Başbakan Erdoğan, hiç kimsenin kimseyi aşağılamadığı, kimsenin kimseyi horlamadığı, kimsenin diğerine üstünlük taslamadığı bir ortak zemini inşa etmeyi sürdüreceklerinin altını çizerek, şöyle devam etti:
"76 milyonun özgürlükleri, 76 milyonun değerleri, özellikle de yaşam tarzları, her zaman bizim teminatımız altında oldu. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığımdan bugüne kadar hiç kimsenin yaşam tarzına, inançlarına, değerlerine müdahale edilmesine göz yummadık. Her zaman özgürlükleri savunduk, demokrasiyi savunduk, hoşgörüyü savunduk. Biz, kendimizi başkalarına göre farklı bir konumda görmedik. Bize zulmettiler ama biz sabrettik ve biz kimseye zulmetmedik. Bir kesimin, bir kitlenin, bir grubun da kendisini farklı bir yerde, üstün bir konumda görmesine asla rıza göstermedik."
Kendileri nasıl başkalarının yaşam tarzlarına saygı duyuyorsa, başkalarının da hem kendilerine karşı, hem de 76 milyona karşı aynı hissiyatı, aynı duyarlılığı taşımak zorunda olduğunu dile getiren Erdoğan, şu değerlendermede bulundu.
"Biri çıkar da, 'Ben üstünüm, ben bu ülkenin sahibiyim, ben hukukun üzerindeyim, ben seçkinim', eğer böyle bir yanlışın içerisine girecek olursa hatta hatta 'Ben elitim' derse, bunu başkalarına dayatma girişiminin içine girerse orada özgürlük ortadan kalkar. Orada saygı ortadan kalkar. Birlik ve beraberlik ortadan kalkar. Bizi bir arada tutan sevgili kardeşlerim, vatanımızdır, bayrağımızdır, şehitlerimizdir, ortak değerlerimizdir, hukuktur. Vatanımızı, bayrağımızı, şehitlerimizi, ortak değerlerimizi ve hukuku incitmeden, onları çiğnemeden, onları itibarsız hale getirmeden ancak ve ancak ortak bir geleceği inşa edebiliriz. Onun için Afyonkarahisar'dan yola çıktığımızda ne dedik? 'Tek millet' dedik. Ne dedik? 'Tek bayrak' dedik. Ne dedik? 'Tek vatan' dedik. Ne dedik? 'Tek devlet' dedik. Yola böyle çıktık."