Gazetecileri özgür bırakın

ANKARA (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Benim beğenmediğim haberi" verdi diye gazeteciyi hapse atmanın, onu terörist diye yaftalamanın, sorgulamanın, tutuklamanın, gözaltına almanın, çağdaş demokrasilerde kabul edilemeyeceğini ifade ederek, "Sayın Başbakan ülkeyi yarı açık cezaevine döndürdü, gazeteciler açısından da Türkiye'yi yaşanamaz bir ülke haline getirdi" iddiasında bulundu.

CHP'nin Muğla Milletvekili Nurettin Demir, Malatya Milletvekili Veli Ağbaba ve Manisa Milletvekili Özgür Özel tarafından hazırlanan "Tutuklu Gazeteciler Raporu" Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun da katıldığı basın toplantısında açıklandı.

Kılıçdaroğlu, toplantıda, ramazan ayının birlik, beraberlik ve huzur içinde geçirilmesi gereken günler olduğunu, bu açıdan siyasi içerikli konuşmalar yapmamaya özen gösterdiğini belirterek, ancak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın aynı yaklaşım içinde olmadığını savundu.

Başbakan Erdoğan'ın iftar sofralarını siyasal şova dönüştürdüğünü öne süren Klıçdaroğlu, inanca, ibadete saygılı olunmasını istedi. 

Erdoğan'ın komşuyu komşuya ihbar ettirir noktaya getirdiğini savunan Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin iyi yönetilmediğini ve bütün dünyadan soyutlandığını ileri sürdü.

-"105 yıl geriye gittik" 

Kılıçdaroğlu, 24 Temmuz 1908'de ilk kez sansür memurunun denetiminden geçmeden gazetelerin yayımlandığını anımsatarak, gazetecilerin gününü kutladı. Bugün gazeteciliğin sorgulanması gereken bir süreç içinde olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, "Gazetecinin özgür çalıştığı bir ortamda demokrasiden söz edilebileceğini dile getirdi.

Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

 "İktdarın ve polisin beraber denetlediği, ağırlıklı olarak medya patronlarının siyasi otoritenin emrine girdiği, siyasi otoritenin kabul ettiği haberleri yayınlayan kabul etmediği haberlere sansür ya da otosansür uygulayan bir süreci yaşıyoruz. 105 yıl geriye gittik. 24 Temmuz 1908'de ilk kez bu ülkede sansür memuru görmeden gazeteler özgürce yayınlandı, 24 Temmuz 2013 otosansür ya da sansür uygulanıyor Türkiye'de gazetecilik mesleğinde. İleriye doğru değil geriye doğru giden bir süreci yaşıyoruz. Bunu kabul etmemiz mümkün değil.

Tutuklu gazeteci olmaz, hapiste gazeteci olmaz, yazı yazdı diye gazeteci işinden olmaz. Eğer siz Türkiye'yi dünyada saygınlığı olan bir ülke konumuna getirmek istiyorsanız ilk yapacağınız iş medyayı özgür bırakmaktır. Medyası özgür olmayan bir toplumun demokrasi taleplerine fren koyamazsınız. Gezi parkı eylemlerine fren koyamazsınız."

 

İçerik Yanı Reklam 3