MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "milli iradeye saygı" mitinglerindeki ifadelerini eleştirerek, "Başbakan kimin iyi kimin kötü Müslüman, kimin mümin kimin münkir olduğuna karar verecek ehliyeti kendisinde nasıl görebilmektedir? Başbakan ulema mıdır, allame midir? Samimi din alimlerimiz, kamil ve Allah dostu velilerimiz, üniversitelerin ilahiyat fakültelerinde görev yapan muhterem öğretim üyelerimiz Başbakanın İslam'la aldatmasına, ahkam kesmesine, fetvalar vermesine nereye kadar suskun kalacaklardır?" diye sordu.
Partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuşan Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın çelişkili açıklamalar yaptığını savunarak, şunları söyledi:
"Türk milletini kafasında 36ya bölmeye çalışırken, meğerse yüzünü, karakterini dilimlemiş ve kişiliğini de ayrı ayrı kafeslere yerleştirmiştir. Canı hangisini isterse, işine hangisi geliyorsa onu almış ve kullanmış, böylece siyasette köşesi olmayan, kenarları silik, sınırları kalkmış birisine dönüşmüştür. Geçmişte 'Biz herkes için demokrasi istedik, herkes için daha fazla özgürlük istiyoruz' diyen kişiyle, demokratik beklentilerini şimdilerde dile getirenlere gazlı, coplu, tomalı saldırı emrini bizzat veren, vandallar, şiddetseverler, barbarlar diyerek savaş açan aynı kişidir. İleri demokrasi diyen kişiyle, 'Taksim'e çıkanlar işgal kuvvetidir' diyen kişi aynıdır."
Bu durumun normal görülecek ve makul bulunacak bir şey olmadığını ifade eden Bahçeli, şöyle devam etti:
"Sayın Başbakan gerçek işgalcilerle düşüp kalkan, onlara yakayı kaptıran ve Türkiyeyi ikram eden birisi varsa, bil ki bu senden başkası değildir. İstanbulun doğal ve tarihi güzelliği seninle darbe üstüne darbe almıştır. Yabancılar seninle İstanbula konmuş, Arap şeyhleri senin yardım ve ön açmanla Boğaz'ı parsellemişlerdir. Şimdi kalkıp da masum vatandaşlarımızı ve gençlerimizi işgalcilerle bir görmen, aynı kategoriye sokman ayıptır, iftiradır. Ayrıca Başbakan Erdoğana göre genç kardeşlerim çok kötü oyuna gelmiştir. Birileri gençlerimizi çevre diye aldatmış, yeşil diye aldatmış ve tezgahın içine düşürmüş ve kullanmıştır. Başbakan Erdoğan bilmelidir ki masumane ve şiddete varmayan taleplerle kendilerini ifade eden gençlerimizi azarlamak, aldatıldıklarını iddia etmek, küçümsemek kendisine bir şey kazandırmayacaktır. Sayın Başbakan unutma ki Türk gençliği aldanmaz, aldatmaz ve kimsenin oyununa da bile bile kapılmaz. Sen aldatmanın manifestosunu yazmaya devam et, Türk gençliği de seni kara kalemle not etmeyi sürdürecektir. İnanıyorum ki, Başbakanın böylesine aşağılayıcı ve hafife alıcı sözlerine en kati cevabı da bizzat Türk gençliği sandıkta verecek, bu zihniyeti silkeleyip, sallayıp koltuğundan yüz üstü düşürecektir."
-Başbakan'ın Samsun mitingi
Başbakan Erdoğan'ın "milli iradeye saygı" mitinglerinde kullandığı dilin "ayırıcı, istismarcı ve tehdit yüklü" olduğunu iddia eden Bahçeli, manevi değerlerin siyasi malzeme yapıldığını öne sürdü. "Sanki yüce dinimizi kendi tekeline almış gibi hezeyan içinde açıklamalarda bulunmaktadır" diyen Bahçeli, şunları kaydetti:
"Başbakan Erdoğan kendisini ne zannetmektedir? Besmele çekmesini bir tek şahsı mı bilmektedir? Yüce dinimizi yalanlarına, riyakarlıklarına, aslı astarı olmayan ifadelerine payanda yapmaktan dolayı hiç mi yüzü kızarmamaktadır? Bu kafa yapısıyla Türk milleti nereye kadar gidecektir? Başbakan kimin iyi kimin kötü Müslüman, kimin mümin kimin münkir olduğuna karar verecek ehliyeti kendisinde nasıl görebilmektedir? Başbakan ulema mıdır, allame midir? Samimi din alimlerimiz, kamil ve Allah dostu velilerimiz, üniversitelerin ilahiyat fakültelerinde görev yapan muhterem öğretim üyelerimiz Başbakanın İslamla aldatmasına, ahkam kesmesine, fetvalar vermesine nereye kadar suskun kalacaklardır? Besmele çekerek oyunları bozduklarını söyleyen Başbakan, Amerikan askerlerine dua ettiği, küresel kanlı projelere eşbaşkanlık yaptığı zamanları ne çabuk unutmuştur. İşgalcilere kapılanmak, Müslüman kanını oluk oluk akıtanlara, bölünmemizi ve parçalanmamızı gözleyenlere sarılmak ve dalkavukluk yapmak İslamın neresinde yazılıdır? Bununla birlikte merhamet ve hoşgörü abidesi kutlu dinimizi bölücülüğe bahane bulmak amacıyla insafsızca malzeme yapan Başbakan; akıl, zeka ve gönülle arasındaki bağı koparmış atmıştır. Bu ayıptır, bu günahtır ve bu kesinlikle şeytani bir eğilimdir. Teröristbaşına peygamber diyenlerle aynı safta, aynı hedefte ve aynı amaçta bir araya gelen bu zihniyet, yüce dinimizin kutlu mirasına, vahdet çağrısına ve fitneyi def eden yüksek faziletine saygısızca davranmaktadır. "
-"Camilerde içki içenler kimdir?"
Başbakan açısından, süreç denilen ihanetin karşısında olanların, PKKya verilen tavizleri şiddetle eleştirenlerin hak ve hakikat yolunda olmadığını, Türk milletinin varlık ve birlik haklarına sahip çıkma konusunda azim ve inanç dolu olanların İslami davranmadığını iddia eden Bahçeli, "Başbakan için İmralı canisiyle masaya oturmak, PKKnın taleplerini aşama aşama cevaplamak ve PKKnın sözde asayiş birlikleri oluşturmasını sessizce izlemek yerinde olup insani ve itikatlarımıza da uygundur" diye konuştu.
Bunun, şirkin kendisi ve günahın karesi olduğunu öne süren Bahçeli, "Başbakan Erdoğan, papaz cübbeleri giydiğini, Papa heykelleri altında imzalar attığını, kiliseleri onardığını, misyonerlere ortam açtığını Türk milletinin unuttuğunu mu sanmaktadır?" ifadelerini kullandı.
Bahçeli, Başbakan'ın bu aralar sıklıkla dile getirdiği "camilerde içki içildiği, ayakkabıyla girildiği ve başörtülü kızlara saldırıldığı" iddialarının da geçiştirilecek türden olmadığını belirterek, camilerden içki içenlerin ve başörtülü kızlara saldıranların kimler olduğunu sordu. Bahçeli, "Seni uyarıyorum, Müslüman Türk milletini tahrik etme. Müslüman Türk milletini birbirine düşürmeye çalışma. Bilmelisin ki izlediğin bu siyaset toplumsal bölünmeleri, düşmanlıkları, inanan-inanmayan kamplaşmasını geri dönülemeyecek noktalara taşıyacaktır" şeklinde konuştu.
-"Başbakan'ın üç hilal hayranlığı dikkat çekicidir"
Bahçeli, Başbakan Erdoğanın "bayrak asma kampanyasının sözcülüğüne soyunduğunu, birden bayrak sevdalısı kesildiğini, açık hava toplantılarında sürekli bu konuya vurgu yaptığını" iddia etti.
"Ay yıldızlı al bayrağın itibarıyla oynayan belli'' diyen Bahçeli, "Bayrağı provokasyon aracı olarak gören kişi de hepimizin malumu olup Başbakandan başkası değildir" ifadesini kullandı.
Başbakan Erdoğan'ın Erzurumda üç hilalli bayrağın asılmasını önerdiğini ve "gururumuz" diyerek övdüğünü kaydeden Bahçeli, "Başbakanın bugünlerde üç hilal hayranlığı dikkat çekicidir. Bundan sonra, ırkçı, kafatasçı, kovboy, Fatiha bilmeyenler, hayvanlar, morg bekçileri dediği aziz dava arkadaşlarıma iltifatlar yağdırırsa kimse şaşırmamalıdır. Erdoğana bildirmek isterim ki Üç Hilalin altında kendisine ve emellerine asla yer yoktur ve olmayacaktır" diye konuştu.