SAKARYA (AA) - Avrupa Birliğince (AB) desteklenen Comenius Projesi kapsamında Türkiye'ye gelen Polonyalı ve Alman öğrenciler, Sakarya'daki etnik kültürleri inceliyor.
Proje kapsamında 6 gün önce kente gelen 13 misafir öğrenci ve 7 öğretmen, Serdivan ve Geyve ilçelerinde doğa yürüyüşü yaparak, köy sakinleriyle buluştu, Daha sonra Kayalar Reşitbey köyüne geçen misafir grup, Abhaz kültürüne özgü yemeklerden tadarak, mendil kapmaca, kaşıkla yumurta taşımaca ve körebe oynadı.
Projenin Türkiye Koordinatörü Merada Ayan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Comenius Projesi'nin 2012 temmuz ayında başladığını, 2014 temmuz ayına kadar süreceğini belirterek, koordinatörlüğünü Polonya'nın yaptığı projeye Türkiye'den Özel Neva Okulları ve Almanya'dan bir okulun ortak olduğunu söyledi.
Tüm giderlerin Ulusal Ajans tarafından karşılandığını kaydeden Ayan, projenin birbirini anlamak, tanımak ve saygı duymak, tolerans, misafirperverlik, komşuluk ve etnik azınlıklar gibi alt başlıkları bulunduğunu söyledi.
Proje kapsamında kendilerinin daha önce Polonya ve Almanya'ya 20 öğrenci götürdüğünü dile getiren Ayan, misafirleriyle gazete, anket ve resim çalışmaları yaptıklarını, bunun yanında Türk kültürünü tanıtmak için köyleri gezdiklerini vurguladı.
Almaya Koordinatörü Michel Hoffmann ise Türkiye'ye misafir olarak geldiklerini fakat kendilerini ev sahibi gibi hissettiklerini belirterek, organizasyonların çok güzel düzenlendiğini, doğa yürüyüşleri ve yöresel yemekler dahil, her şeyin çok güzel olduğunu ifade etti.
Türkiye'deki etnik azınlıklar bir arada ve uyum içinde yaşadığı için farklılıkların hissedilmediğine dikkati çeken Hoffmann, "Almanya'da daha farklı ülkelerden insanlar olduğu için bu farklılık daha belirgin. Almanya'daki en büyük etnik azınlığı Türkler oluşturuyor. Proje çalışmasını yaparken azınlıklara nasıl davrandığımızı daha iyi fark ettik. Birçok azınlıkla röportaj ve araştırmalar yaptık. Ülkemizde azınlıklarla kurduğumuz iletişimi gözden geçirmemiz gerektiğinin farkına vardık" ifadesini kullandı.
Polonya Koordinatörü Jacek Sulkowski de Türkiye'ye ikinci gelişleri olduğunu, Türkleri daha iyi tanıma fırsatı buldukların kaydederek, projenin en anlamlı ve faydalı kısmının Türkiye ziyareti olduğunu vurguladı.