Fikri mülkiyetin fizikselden farkı yok

Başmüzakereci Egemen Bağış, "Eğer bir ülkede, bir sanatçı fikirlerinin ve sanatının korunamayacağı endişesini taşıyorsa, o ülkede sanat namına gelişme beklemek hayalcilik olur" dedi.

İSTANBUL

Avrupa Birliği Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Türkiye Sinema ve Audiovisuel Kültür Vakfı (TÜRSAK) işbirliğiyle düzenlenen "Korsanlıkla Mücadele ve Telif Hakları" temalı "2. İstanbul Liseler Arası Kısa Film Yarışması"na ilişkin Avrupa Birliği (AB) Bakanlığı Ortaköy ofisinde basın toplantısı düzenlendi. 

Bakan Bağış, basın toplantısında yaptığı konuşmada, gençleri siyasi fikirlerini sanat yoluyla ifadeye davet etti.  Gençlere yaratıcılıklarını ortaya koymaları çağrısında bulunan Bağış, "Gençlerimizle bir araya geldiğimde, özellikle üniversite gençlerimizle bir araya geldiğimde, onlarla yumurtaya bakış açımızda bir fark olduğunu gözlemlemiştim. Benim pişmiş sevdiğim yumurtayı, onlar çiğ seviyordu. Biz de 'gençlerin bu ilgisini, özellikle siyasi konularda fikirlerini bizimle paylaşabilmeleri için başka ne gibi platformlar ortaya koyabiliriz' diye düşündük ve Engin Bey (TÜRSAK Başkanı Engin Yiğitgil) ile kafa kafaya verip o zaman bu yarışmayı ortaya koyduk" diye konuştu. 

Bağış, gençlerin fikirlerini eserlerine yansıtmaları gerektiğini vurgulayarak, şiddete başvurmadan, konuşarak, düşüncelere saygı duyarak Türkiye'de diyaloğu artırma çağrısı yaptı. 

-"İstanbul dünya çapında sanat merkezi"- 

Yarışmayı geleneksel hale getirmeyi ümit ettiklerini belirten Bağış, "İstanbul kadar güzel bir şehir bulmuşken, film, yazı veya fotoğrafçılık gibi güzel sanatları, mümkün mertebe hayata geçirmeli ve teşvik etmeliyiz. İstanbul sanatın ve sanatçının toplumla iç içe yaşadığı şehirdir" dedi. 

Gençlerin kendilerine dikte edilen kalıplara hapsolmamasını isteyen Bağış, şunları söyledi:  "Eğer Kemal Sunallar, Şener Şenler, Kadir İnanırlar, Türkan Şoraylar da pes edip başkalarının dediklerine kulak assaydı, bizim büyük bir yanımız şu anda boş olurdu. Onlar sayesinde tattığımız sevinci, hüznü, kederi, bütün bu duyguları tatmamış olurduk." 

Telif ve düşünce haklarının hem AB müktesebatında hem de dünyanın gelişmiş bütün ülkelerinde çok ciddiye alındığını ifade eden Bağış, "Eğer bir ülkede, bir sanatçı fikirlerinin ve sanatının korunamayacağı endişesini taşıyorsa, o ülkede sanat namına gelişme beklemek hayalcilik olur. Fikri mülkiyetin fiziksel mülkiyetten bir farkının olmadığını anladığımız zaman birçok şeyi anlamış olacağız" diye konuştu. 
İçerik Yanı Reklam 3