Bazı iş yerlerinde 6 ay önce uygulamaya giren iş yeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı bulundurma zorunluluğu, 50'den az çalışanı olan "tehlikeli" ya da "çok tehlikeli" sınıfındaki iş yerlerinde 1 Temmuz'da başlayacak
İstanbul Üniversitesi (İÜ), iş yerlerinde bulundurulmaları yasayla zorunlu kılınan ''iş yeri hekimi" ve "iş güvenliği uzmanı" açığını karşılayabilmek için kolları sıvadı.
Türkiye'deki iş yerlerine "iş yeri hekimi" ve "iş güvenliği uzmanı" bulundurma zorunluluğu getiren 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, 20 Haziran 2012'de yürürlüğe girdi. 50'den az çalışanı olan "tehlikeli" ve "çok tehlikeli" sınıfındaki iş yerlerinde 1 Temmuz 2013 tarihinden itibaren, 50'den az çalışanı olan "az tehlikeli" sınıfındaki kamu kuruluşlarında 1 Temmuz 2014'te uygulamaya girecek olan yasa, diğer iş yerlerinde ise 1 Ocak 2013'ten itibaren uygulamaya konuldu.
Özellikle bu yılın Temmuz ayından itibaren iş yeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı bulundurmakla yükümlü olan, 50'den az çalışanlı ve "tehlikeli" ya da "çok tehlikeli" sınıfındaki iş yerlerinin, uzman bulma konusunda sıkıntı yaşayacağını dikkate alarak, eğitim programları düzenleme kararı alan İÜ, sonrasında yapılacak sınavda başarılı olanlara "iş yeri hekimi" ve "iş güvenliği uzmanı" sertifikası verecek.
-Prof. Dr. Özgülnar: "Uzman personel risk değerlendirmesi yapacak"
İÜ İstanbul SEM İş Yeri Hekimliği ve İş Güvenliği Uzmanlığı Eğitim Kurumu Sorumlu Müdürü Prof. Dr. Nuray Özgülnar, konuyla ilgili olarak AA Muhabirine yaptığı açıklamada, kamu ve özel sektör ayrımı gözetmeksizin, tüm çalışanların kanun kapsamına alındığını hatırlatarak, artık bütün işyerlerinde iş güvenliği uzmanı ve iş yeri hekimi gibi uzman personelin de görev yapacağını söyledi.
Uzman personelin, iş kazalarını ve meslek hastalıklarını önleme adına önceden risk değerlendirmesi yapılacağını anlatan Özgülnar, artık çalışanların belli aralıklarla sağlık gözetiminden geçirileceğini ifade etti.
Kanunun çok proaktif ve çok caydırıcı cezalar içerdiğini ifade eden Özgülnar, "Risk bazlı ve önleyici yaklaşım, her konuda geniş çaplı çalışan katılımı, nitelikli uzman desteği ve sertifikasyon, haberdar etme ve diğer kişileri kapsama, programlı, nitelikli eğitim ve belgeleme ile bütün işyerlerine risk değerlendirmesi yapılma zorunluluğu getirmektedir. Cezaların hem miktarları ciddi olarak yüksek hem de tek sefere mahsus değil. İş yerleri, gerçekleştirilmeyen her faaliyet için ve gerçekleştirilmeyen her ay için ayrı ayrı cezaya tabi tutulacak" diye konuştu.
-İÜ iş sağlığı ve güvenliği eğitimine el attı
Özgülnar, üniversitelerinin, "iş yeri hekimi" ve "iş güvenliği uzmanı" açığını kapatmak için, 500 yıllık eğitim deneyimi ve uzman kadrosuyla eğitim programlarına başladığını söyledi.
İÜ Sürekli Eğitim Araştırma ve Uygulama Merkezi ile İstanbul Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı işbirliğinde "İşyeri Hekimliği ve İş Güvenliği Uzmanlığı Eğitim Kurumu" yetkisi belgelerini aldıklarını belirten Özgülnar, "Amacımız, hem yasa kapsamında ihtiyaç duyulan uzman sayısına katkıda bulunmak, hem de genç arkadaşlarımıza yeni iş imkanları açmaktır" dedi.
Özgülnar, eğitim kadrolarında İÜ'nin seçkin ve yetki belgeli uzman akademisyenlerinin görev aldığını vurgulayarak, kısa süre önce başladıkları program çerçevesinde, Haziran sonuna kadar 4. ve 5. iş güvenliği uzmanlığı eğitim programlarının yanı sıra ikinci işyeri hekimliği sertifika yenileme eğitimlerini tamamlayacaklarını söyledi..
Farklı özelliklerdeki işyerlerinin tamamında uzman yetersizliğinin yaşanacağına dikkati çeken Özgülnar, şu ifadeleri kullandı:
"2010 verilerine göre, toplam 11 milyon 30 bin 939 çalışan için gereken iş güvenliği uzmanı sayısı en az 17 bin 750, işyeri hekimi sayısı 28 bin 287 olarak tahmin edilmektedir. 2014 Temmuz ayından itibaren kamu kuruluşlarında çalışanlar da kanun kapsamına alındığında, çalışan sayısı yaklaşık 18 milyon olacaktır. Böyle olunca en az 30 bin iş güvenliği uzmanı gerekecektir. 2013'te yaklaşık 28 bin iş yeri hekimi gerekmektedir. 2014'te iş yeri hekimi sayısının ise en az 42 bin olması bekleniyor."