Öğrenciler ve veliler için tatili verimli geçirmenin yolları

Yarıyıl tatiline giren 18 milyon öğrenci ve velilerini uyaran Oğuzkaan Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Üyesi ve Eğitim Uzmanı Hatice Yılmaz, başarısı yüksek bir karneyle gurur duyan ebeveynlerin zayıf notlarda da sorumluluğu paylaşması gerektiğini söyledi.

 18 milyon öğrenci için yarıyıl tatili başladı. Oğuzkaan Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Üyesi ve Eğitim Uzmanı Hatice Yılmaz, başarısı yüksek bir karneyle gurur duyan ebeveynlerin zayıf notlarda da sorumluluğu paylaşması gerektiğini söyledi.Çocukların hem dinlenmeleri, hem eğlenmeleri hem de okula gittikleri dönemde zaman bulamadıkları etkinlikleri ve faaliyetleri gerçekleştirmeleri için fırsat yaratan yarıyıl tatilinin hem öğrenciler hem veliler için iyi fırsat olduğunu belirten Oğuzkaan Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Üyesi ve Eğitim Uzmanı Hatice Yılmaz, “ Yarıyıl tatili, eğitim ve öğretime iki haftalığına ara verilmesinden ibaret gibi gözükse de aslında öğrencilerin gelişimleri için çok önemli olduğuna dikkat” çekti.
Bir öğrencinin yarıyıl tatilini verimli geçirmesinin ipuçlarını sıralayan Hatice Yılmaz, şunları söyledi; “Birinci

Dönem aldığı tüm dersleri ve anlatılmış olan konu başlıklarını bir kâğıda yazmak. Tüm konu başlıklarından en az bir tane test edinmek. Bu konu başlıklarından hangilerine ne kadar hâkim olduğunu anlamak için her birinden 1 adet test çözmek. Bu testlerin sonuçlarına göre hangi derslerin hangi konularını tekrar çalışacağını belirlemek. Belirlediği derslerin o konularını tekrar çalışarak, üzerlerine test çözmek.
Bu konular ile ilgili kafasına takılan her türlü soruyu bir yere not ederek, ikinci dönem başında ilgili öğretmenlere sormak için hazırlık yapmak. 30-40 dakikalık periyotlar halinde çalışmak ve 10 dakikalık molalar vermek. Bu molalarda yapılacak şey sadece uzanmak, balkonda oturmak olabilir; ama kesinlikle cep telefonu, televizyon ya da bilgisayar ile ilgilenilmemelidir. Önemli olan yeni bir bilginin beyne giriş yapmasını engellemektir.”
Hatice Yılmaz, “Molalar ve ders çalışma seansları toplamının 3 saati geçmemesi tavsiye edilir. Öğrencinin çok eksiği varsa ve 3 saatten fazla çalışması gerekiyorsa yapması gereken öğrenciden öğrenciye değişir. Bazıları için tüm sorumlulukları bir seferde bitirmek gerekir; çünkü uzun bir ara verdiği zaman tekrar yoğunlaşıp derse geri dönemez. Bazı öğrenciler ise uzun saatler boyunca çalıştığı zaman verimi giderek düşer; uzun bir araya ihtiyaç duyar. Bunun yanında, öğrencinin kendisine has öğrenme tarzını ve kendisine uygun öğrenme ortamını bilmesi de önemlidir. Okullardaki rehberlik servislerinden bu konuda destek alan çocuklar, edindikleri bu bilgiler ile daha verimli çalışma ortamları yaratabilir ve daha etkin çalışabilirler” dedi.

EĞİTİM UZMANI, VELİLERİ UYARDI
“Veli olarak çocuğun ihtiyaçlarına kulak vermek yapılabilecek en önemli görevdir” diyen Hatice Yılmaz, velilere düşen görevleri şöyle sıraladı; “İlkokul çağındaki çocuklar yönlendirici ve disiplinli yol göstericilikten hoşlanırlar; çünkü aileleri onların gözünde hala büyüktür. Bu çocuklar, aileleri ile vakit geçirmekten hoşlanır. Bu yüzden, ders çalışma öncesi ve sonrasında ya da verilen uzun arada mutlaka beraber bir etkinlik yapılmalıdır. Beraber kahvaltı yapmak, müze ya da sergi gezmeye gitmek, pikniğe ya da doğa yürüyüşüne çıkmak, öğrenmeye destek olan dinlenme faaliyetleri arasındadır. Ders çalışmak konusunda taktikler ve soru çözümlerinde yardımlar, bu çocuklar tarafından memnuniyet ile karşılanır.”

Lise döneminde çocukları olan ebeveynleri uyaran Yılmaz, “Lise dönemindeki çocukların gözünde ise ebeveynler “eski zamandan kalma” oldukları için, çocuğun yanında bu konularda en az onun kadar tecrübesizmiş gibi davranmak bu çocuklar için daha rahatlatıcı bir tavırdır. Çoğunlukla aile ile değil de arkadaşları ile vakit geçirmek isteyen bir yaş grubu olduğunu ve tatilde olduğunu hesaba katarak arkadaşları ile vakit geçirmesine de olanak sağlamak gerekir. Yalnız, dışarıda geçirilecek vakit konusundaki aile içinde verilmiş olan kısıtlayıcı kurallar esnetilmemelidir. Aksi takdirde, tatil boyunca çocuk eve sadece uyumak için gelme hakkını elde ettiğini düşünmeye başlayabilir. Ders çalışmak konusunda verilecek tavsiyeler göz ardı edebilir ya da yardım tekliflerini geri çevirebilirler; bu konularda çok ısrarcı olmak, çocuğun o an olumsuz duygular yaşamasına ve bunu derslerle eşleştirerek ders çalışmaktan uzaklaşmasına sebep olabilir” dedi.

Ortaokul öğrencileri konusunda temkinli olmak gerektiğini belirten Hatice Yılmaz, “Bu çocuklar, hem ilkokul hem de lise öğrencisi özellikleri gösterebilirler. Çocuğun özelliklerine göre onunla vakit geçirmek ya da arkadaşları ile vakit geçirmesi konusunda destek olmak yollarından birileri seçilebilir.
Eğer, okul tarafından sağlanmış olan bir yarıyıl tatili çalışma programı varsa, buna uymasına yardımcı olmak için öğrenciye mutlaka destek olunmalıdır. Öğrenci küçük yaşta ise doğrudan, yani yanında bulunarak; öğrenci 7. sınıf ve üzeri bir sınıfta ise dolaylı, yani ders çalışmasını destekleyecek ortam yaratarak bu programı tamamlamasını sağlamak öğrenci için yararlı olacaktır. Birçok okul, karne ile birlikte ders çalışma programları ya da yarıyıl tatili ödevleri de vermektedir. Veliler bunları mutlaka edinmeli ve okul ile iletişim halinde olmalıdır. Gerekirse, okulun rehber öğretmeni ya da ilgili ders öğretmenleri ile iletişime geçerek programın uygulanması veya ödevlerin yapılması konusunda destek almak da velinin görevleri arasında yer alabilir” şeklinde konuştu.


İHA

Yorum

e-Mail adresiniz yayınlanmayacaktır. Lütfen * işaretli alanları doldurunuz.

*

İçerik Yanı Reklam 3