Avrupa Parlamentosundan Türkiye ye Çok Sert Uyari..!

Avrupa Parlamentosu (AP), son yillarin en elestirel Türkiye raporunu oylamaya hazirlanirken, AP Yesiller Grubu Es Baskani Rebecca Harms da son dönemde çok sayida Türk gazetecinin tutuklanmasina tepki gösterdi.

Harms, Türkiye’de gazetecilerin tutuklanmasini elestirerek, gazetecilerin hapishanelere konulmasini kabul edilemez bir gelisme olarak belirtti.

AB Haber’in bildirdigine göre, AP Yesiller Grubu Es Baskanlari Harms ve Daniel Cohn-Bendit tarafindan Brüksel’de düzenlenen ortak basin toplantisinda söz alan Harms, Türkiye’deki gazetecilerin tutuklanmasina deginirken, “Avrupali parlamenterler olarak konuyla ilgili yakindan ilgilenecegiz. Gazetecilerin hapishanelere konulmasini kabul edilemez bir gelisme” dedi. 

Daniel Cohn-Bendit ise AP gündeminde olan Türkiye raporuyla ilgili soruyu yanitlarken, "Türkiye’nin AB sürecine dengeli yaklasiyoruz. Ankara’nin AB sürecinde yaptigi ilerlemeleri dikkate aliyoruz ama ayni anda AB reformlarindaki yavaslamayi da göz önüne aliyoruz" diye konustu.

Terör örgütü PKK’nin ateskesi sona erdirecek olmasini büyük bir tehlike olarak niteleyen Daniel Cohn-Bendit, "Türkiye bu sorunu çözme noktasinda ilgili taraflarla diyalog içinde olmasi lazim. Türkiye'nin ayrica dini özgürlükler alaninda ilerlemesi gerekiyor" dedi.

AP'DEN EN SERT TÜRKIYE RAPORU

Son yillarin en elestirel raporunu oylamaya hazirlanan Avrupa Parlamentosu'nun (AP) da basin özgürlügünden, adil yargilanma olanaklarina, tutukluluk sürelerinden polis siddetine kadar pek çok ayri konuda Türkiye’yi topa tuttugu bildirildi.

NTVMSNBC'de Kayhan Karaca imzasiyla yayimlanan habere göre, AP tarafindan bugün Strasbourg’daki genel kurul toplantilarinda tartisildiktan sonra yarin oylamaya sunulacak olan karar tasarisi seklindeki raporda, Türkiye’de ifade ve basin özgürlüklerinin “endise verici biçimde kötüye gittigi” vurgulaniyor.

Türk medyasinda basin özgürlügü, sansür ve oto sansürden duyulan endisenin açik bir dille yansitildigi raporda, basinin bagimsizliginin demokratik toplumun “olmazsa olmazi” oldugunun altini çizilip, basin özgürlügü ilkelerine saygi duyulmasi çagrisinda bulunuluyor. Yeni Radyo/TV yasasini “ticari” perspektiften olumlu bulan AP, buna karsilik, yasanin mahkeme veya yargiç izni olmaksizin “ulusal güvenlik” adina bazi yayinlarin durdurulmasina imkan tanimasini “kaygi verici” olarak tanimliyor. 

Insan haklari ihlalleriyle ilgili kanitlari ortaya döken gazetecilere yönelik cezai sorusturmalarin kaygi verici olduguna vurgu yapilan taslak kararda, “Düsüncelerin cezalandirilmasi Türkiye’de insan haklarinin korunmasinin önündeki en temel engellerden birini olusturmaktadir” deniliyor.

"IFADE ÖZGÜRLÜGÜ ILE ILGILI YASALAR GÜNCELLENSIN"
Türk Ceza Kanunu'nun 301, 318 ve 220’inci maddeleri ile Terörle Mücade Kanunu’nun 7/2 maddesinin ifade özgürlügü önünde engel olusturdugunun belirtildigi raporda, bazi internet sitelerine yönelik yasaklar da kinaniyor ve ifade özgürlügüyle ilgili yasal çerçevenin Avrupa Insan Haklari Sözlesmesi ve AIHM içtihadiyla uyumlu hale getirilmesi gerektigi vurgulaniyor.

"ADIL YARGILAMA KOSULLARI YOK"
Türkiye’de makul sürede adil yargilama kosullarinin bulunmadigina dikkat çeken AP, “Ergenekon” ve “Balyoz” davalari kapsamindaki asiri tutukluluk sürelerinden duydugu “kaygiyi” dile getirip, tüm zanlilar için “gerçek yargi güvencesi” istiyor.

TUTUKLULUK SÜRELERINE ELESTIRI
Yargitay’in anayasal düzene karsi islenmis suçlarda geçici tutukluluk süresini 10 yila kadar çikaran hükmünü de elestiren AP, TBMM’ye bu alanda Türk yasal mevzuatini Avrupa Insan Haklari Sözlesmesi’nin adil yargilanmayla ilgili maddesiyle uyumlu hale getirmesi çagrisinda bulunuyor. AP, AIHM’nin 14 Eylül 2010 tarihli Hrant Dink davasina ragmen, “Dink’in gerçek katilleri ortaya çikmasin diye Türk devleti içindeki unsurlarin yarattigi yapay engellerden duydugu endiseyi” de kararina yansitti.

POLIS SIDDETI
Türkiye’de gösteri ve örgütlenme özgürlüklerine saygi duyulmadigi not edilen taslak kararda, polisin geçen Aralik ayinda Ankara’da üniversite ögrencilerinin gösterilerini asiri güç kullanarak bastirmasi kinaniyor.

Türkiye’nin su anda Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi dönem baskani oldugunun hatirlatildigi taslakta, Ankara’nin bu dönemi firsat bilip Avrupa Konseyi degerlerine olan bagliligini göstermesi ve Avrupa Ulusal Azinliklari Koruma Sözlesmesi ile Avrupa Insan Haklari Sözlesmesi’ne ek protokolleri imzalayip onaylamasi isteniyor.

KÜRT SORUNU
PKK terörünün kinandigi taslak kararda, Kürt sorununa barisçil çözüm için Türk hükümetinden, demokratik açilim çerçevesinde yeniden çaba göstermesi isteniyor. Bu çabalarin, Kürt dilinin siyasal, kamusal ve egitimde kullanilmasi, terörle mücadele yasasinin degistirilmesi, ifade ve örgütlenmeyle ilgili haklarin güvence altina alinmasi, yerlerinden edilmis sahislarla ilgilenilmesi ve Güneydogu’daki ekonomik ve sosyal durumun iyilestirilmesi etrafindan yogunlasmasi gerektigi belirtiliyor. Diyarbakir’da devam eden KCK davasi ise “yasal siyasal faaliyetlerin ihlali” olarak degerlendiriliyor.

ESCINSEL DÜSMANLIGI
Türkiye’de kadin haklari ve kadin-erkek esitligiyle ilgili yasal çerçevenin eskiye oranla olumlu gelistiginin belirtildigi taslak kararda, buna karsilik, namus cinayetleri, aile içi siddet vakalari ve zorla evlendirilmelerin artista olduguna isaret ediliyor. AP, Türk hükümetinden escinsel düsmanligina karsi mücadele etmesini ve TSK’nin escinselligi “psikoseksüel hastalik” olarak nitelemesini engellemesini de istiyor.

Askerlige alternatif olarak sivil veya sosyal bir hizmet yaratilmasinin Türkiye’nin uluslararasi hukuktan kaynaklanan yükümlülügü oldugunun hatirlatildigi taslak kararda, üniversitelerde türban sorununun da, kadinlarin hür seçim hakkina saygi temelinde siyasi partiler tarafindan çözümlenmesi isteniyor.

"TÜRK ASKERI KIBRIS'TAN ÇEKILSIN"
Kibris sorunu konusunda tüm sorumlulugu bir kez daha Ankara’nin omuzlarina yükleyen AP, Türk hükümetini, “adada devam eden müzakerelere elverisli bir ortam yaratilmasi amaciyla Kibris’tan Türk askerlerini derhal çekmeye” çagiriyor.

AB ile Türkiye’nin vize konusunda ancak iki taraf arasinda imzalanan geri kabul anlasmasinin yürürlüge girmesinin ardindan müzakereye baslayabileceklerinin savunuldugu taslak kararda, bu müzakerenin de öncelikle isadami ve kadinlari ile üniversite ögrencilerini kapsamasi gerektigi görüsü dile getiriliyor.

AP, geçen yilki raporunda oldugu gibi bu yil bir kez daha Türk hükümetine, dis politikasini AB ile uyumlu yürütmesi çagrisinda da bulunuyor.

Kaynak : www.hurriyet.com.tr

İçerik Yanı Reklam 3